Etiketler

, , , , , , , , , , , ,

DOSEV’in doğa gezilerinde Ümit Şıracı ve arkadaşları tarafından keşfedilen bu kayanın üzerindeki işaretlerin Orkun alfabesi işaretleriyle yazıldığı  bildirildi. Tarih araştırmacısı Kürşad Baytok’un açıkladığına göre Göktürkler’in izini taşıyan bu kayada ilk okunma denemesi şu cümleyi ortaya çıkardı: “ÜÇ ENENMİŞ AT ALDI” = (ÜÇ İDİÇ ALTU) Şimdi, bu önemli tespitin tarihbilimciler tarafından şekillendirilmesi ve kayda bağlanması gerekiyor. Ortaya çıkan bu önemli bulgu kesinleştiği takdirde Türklerin Anadolu’ya İslamiyet’ten önce geldiklerinin kanıtı olacak ve tarih yeniden yazılacak. Denizli’nin böylesine önemli bir tarihsel derinlikte öne çıkmış olması bu kentin tarihine ve doğasına yeni ufuklar açacak ve damgasını vuracak.

Korumak gerekiyor
Tarih araştırmacısı Kürşad Baytok, kayanın üzerindeki resimlerin okuma önerisinde ilginç tespitlerde bulundu.  Baytok, “Batılı tarihçi ve  araştırmacılarca Anadolu’da bulunan her kaya resimleri, yazıtları batı medeniyetlerine veya “Anadolu’daki sözde dili, yazısı, kültürü ve nihayetinde kendi de yok olmuş” medeniyetlere atfedile dursun, Anadolu’daki kadim Türk izleri bir şekilde yok olmadan önce kendini araştırmacılara gösteriyor ve “bizler buradayız, aynı siz ve atalarınız gibi!” diye bizlere sesleniyorlar. Günümüzde ve özellikle ülkemiz de Türk kültürü ile ilgili tüm tarihi eserler ve kanıtlar tahrip edilmekte veya göz ardı edilmektedir. Bunları ortaya çıkarmak, korumak ve insanlara yaymak her Türk’ün en asli görevi olmalıdır. Bu görev sadece bizim ile sınırlı kalmamalı, özellikle “koruma” anlamında gerekli bakanlıklarında çaba sarf etmesini gerektirmektedir. Ülkemizdeki bu tahrifler o kadar şiddetlenmiştir ki, artık bulunan eserlerin yerleri bile tam olarak dillendirilmemeye başlanmıştır” dedi.

8. YY’dan kalmış olabilir
Denizlideki bu kaya resim ve yazıtlarında göze çarpan en büyük özelliklerden bahseden Baytok, “Her Türk kaya resim ve yazıtlarında olduğu gibi bölgenin kadim Türk mezarlık alanlarında ve özellikle Türkmen yerleşim yerlerinde bulunmasıdır. Bu kayalar bir anda değil, yıllar boyu birer uğrak yeri olmuş ve her dönemde belirli betimlemeler yapılıp, süslemeler ve yazılar kullanılmıştır. Yazıların ardından yıllar boyu gelinerek yapılan bazı çizimler ve süslemeler her ne kadar yazıların görünümlerini “tamga uçlarından çekip uzatarak ve süslemelere ekleyerek” değiştirse de; Tamga kökleri bir şerit halinde olduğu yerde durmakta ve kendini açıkça göstermektedir. Bu yazının bulundu alfabe 10. Yüz yılda kullanımı bırakılmıştı. Bu da Göktürkler tarafından kullanılan alfabelerde yer alan şekillerin 8. Yüzyılda kullanılmış olma ihtimalini ortaya çıkarıyor. Bu da Türklerin bu tarihlerde Anadolu da özellikle de Batı Anadolu’da bulunduğunu anlamına geliyor” diye konuştu.

Kaynak : http://www.deha20.com/gundem/uc-idic-altu.htm

İlk açıklama yazısı ve okuma önerisi : http://www.kursadbaytok.com/2012/10/10/denizli-tamgalisayinda-turk-tamgalari/